Sepetiniz boş.
Erguvan Ağacının Yetiştiği Alanlar ve Tarihsel Anlamları
Erguvan Ağacı (cercis siliquastrum)
Erguvan, yaygın olarak İngilizce konuşan ülkelerde Judas ağacı olarak bilinen cercis siliquastrum , güney Avrupa ve batı Asya kökenli, yaprak döken bir ağaçtır. Doğu Akdeniz’de, türler Avrupa’da doğuya doğru genişleyen Bulgaristan ve Türkiye’ye yayılmıştır. Türler İran, Irak, İsrail, Ürdün, Lübnan ve Suriye dahil olmak üzere Batı Asya’da da bulunabilir. Ağacın doğal nüfusu ekimi ile genişletilir.
Bulgaristan’da erguvanlar; Karadeniz kıyısında ve kuzeydoğu Bulgaristan’da deniz seviyesinden 0 ila 500 metre yükseklikte görülebilir. Dekoratif bir bitki olarak, ülke genelinde bahçelerde ve parklarda yetişir. Erguvan ağacı en eski çiçekli ağaçlardan biri olarak ortaya çıkar. Yaprakları çıkmadan önce nisan-mayıs aylarında çiçek açar ve bu da maksimum dekoratif bir etki sağlar. İlginçtir ki, parlak pembe çiçekleri doğrudan geçen yılki dallarda veya hatta daha eski dallarda toplanır. Çiçekler ağacın gövdesinde bile görünebilir. Ağaç yapraklarında yuvarlak – böbrek benzeri yaprakları olan küresel taç oluşturur.
Türkiye’de çeşitli bölgelerde; Marmara, Trakya ve Ege bölgesinde yaygın olarak görülür. Park ve bahçelere hoş bir etki katan bu ağaçlar, dekoratif ve bal bitkisi olarak kullanılmaktadır. Özellikle güney rüzgarlı ve güneşli yaşam alanlarını tercih eden bu ağaçlar, geç ilkbahar donlarından zarar görebilir ancak kolayca kendini toparlar. Genç yaşta soğuğa duyarlıdır. Oldukça popüler olan bu ağaçlar tarihsel süreç içinde farklı anlamlar kazanmıştır.
Erguvan ağacı diğer adıyla Judas ağacı; birçok kaynağa göre, Yahuda Iscariot’un İsa Mesih’e ihanet ettikten sonra kendisini astığı ağaçtır. Öte yandan, Judas ağacının adı, Yahudi Dağlarındaki türlerin yaygınlığı ile ilgili olarak coğrafi kökene sahip olabilir. Yabancı kaynaklara göre çeşitli anlamlara gelen erguvanlar ülkemiz içinde faklı tarihi anlamlara gelmektedir.
Erguvan ağacının bahar aylarında İstanbul Boğazını morumsu çiçeklerle kapladığına şahit olmuşsunuzdur. Günümüzde hala yaygın olarak bulunması eski dönemlere dayanır. Erguvan moru Bizans hükümdarlarının kıyafetlerinde kullanılan bir renktir ve kullanılmasının sebebi doğal yollarla üretilen en zor renk olmasıdır. Bir zenginlik ve güç belirtisine gelen bu renk o dönemlerde imparator tarafından pelerinde kullanılır ve imparator dışında hiç kimse mor pelerin takamazmış.
Ayrıca Erguvan, 14. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Bursa şehrinin simgesi olmuştur. Bunun nedeni ise 4. Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid’ın damadı Anadolu erenlerinden Emir Sultan’ın erguvanın çiçek açma döneminde Bursa’da müritleriyle buluşmasıdır. Bu buluşma zamanla erguvan şenlikleri haline dönüşmüş ve yüzyıllarca devam etmiştir. Yüzyıllarca devam ettirilmesinin sebebi ise; ekonomik açıdan şehre büyük katkı yapmasıdır. Günümüzde bu şenliği canlandırma çabası devam etmektedir.